Al Youm sitesinin haberine göre, bu eserler kutsal kitapların tahrifinin önemli bir belgesi olarak kabul edilmektedir. Ürdün’de Behrül Meyyit etrafındaki bir mağarada bir çoban tarafından tesadüfen Aramice, Yunanca, Latince ve İbranice el yazmaları keşfedildi. Keşifler 1956 yılına kadar devam etti ve keşfedilen eserler 800 yazma esere ulaştı. Bu nüshalar parşümen tomarı şeklinde kavanozlarda saklanmış olup 11 farklı mağarada bulundu.
Behrül Meyyit tomarları keşfedildikleri andan itibaren tarihçiler ve ilahiyatçılar arasında tartışma konusu oldu. Tevrat’tan bazı bölümler ve Tevrat’ın mevcut nüshalarında olmayan şeyleri içermektedir. Bazı araştırmacılar, bu nüshaların milattan önce Yahudi fırkalarından birine ait olduğuna inanıyor. Aynı halde Hz Nûh ile babası arasındaki konuşmalar ve Hz Davud’un duası yer alıyor. Bu tomarlarda bugün Yahudiler tarafından uygulanmayan ayinler ve kanunlardan da bahsedilmektedir.
Bu eserler keşfin başlangıcından itibaren Müslümanlar tarafından belge niteliğinde değerlendirilmiştir. Buda, Kur’an-ı Kerim dışındaki diğer semavi kitapların tahrif edildiğine dair Kur’an-ı Kerim’in beyanını teyit etmektedir.
4150803