Afganistan’da ABD’nin yirmi yıllık varlığı hiçbir başarı sağlamadı
Joe Biden Amerika Birleşik Devletleri'nde göreve başladığından beri Batı Asya, ABD politikalarından büyük ölçüde etkilenen dünyanın en gergin bölgelerinden biri oldu. İşgal altındaki topraklarda devam eden gerilimler, ABD birliklerinin Afganistan'dan çekilmesi ve ülkede Taliban'ın yeniden ortaya çıkması, İran ile ABD arasındaki Bercam’a dönüş müzakerelerinin sonucunun belirsizliği gibi birçok gelişme yaşandı.
Michael N. Barnett, George Washington Üniversitesi Elliott Uluslararası İlişkiler Okulu'nda Uluslararası İlişkiler Profesörüdür. Araştırmaları uluslararası örgütler, uluslararası ilişkiler teorisi ve Orta Doğu'daki ABD politikasına odaklanmıştır. IQNA'ya verdiği röportajda, Biden yönetiminin Ortadoğu'daki dış politikasını son meseleler ışığında konuştu.
Barnett, ABD birliklerinin Afganistan'dan çekilmesi ve bunun sorumsuzluğu ile ilgili bir soruya yanıt olarak şu açıklamada bulundu: ABD'nin geri çekilmesi bilinçli ise sorumsuzluk olur ve ABD'nin çıkarlarına zarar verdiği kesin olarak söylenebilir. Bu senaryoyla başa çıkmak için ABD'nin kalıcı varlığından başka seçenek yoksa, olabilecek tek şey Afganistan'ın ABD'yi etkileyen teröristler için güvenli bir sığınak haline gelmesidir. Ancak, dünyada artık teröristler için güvenli liman olan birçok başka yer var. Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan'dan ABD'ye yönelik potansiyel terörist tehditlere karşı koymak için başka araçlara sahiptir.
Michael N. Barnett ,ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilmesini "aptalca" olarak nitelendirerek ‘’ Aptallığın tanımı, farklı bir sonuca ulaşılacağı umuduyla bir hatanın tekrar tekrar yapılmasıdır. Yirmi yıllık mevcudiyet (ABD Afganistan'da) pek bir şey başaramadı. Amerika Birleşik Devletleri'nde varlığını sürdürmek isteyenler, bu güçlerin geri çekilmesi için öngörülebilir bir seçenek sunmuyor. Ayrıca bu güçlerin geri çekilmesi, Afganistan'ın yeniden bir güvenlik tehdidi haline gelme olasılığını artırmamaktadır.
Son Gazze savaşıyla ilgili bir soruya Barnett, bunun İsrail ile birkaç Arap devleti arasındaki normalleşme anlaşmasının başarısızlığının bir işareti olduğunu söyledi. ve şöyle devam etti: Trump, iki devletli çözümün sona ermesinde ve Büyük İsrail'in yükselişinde aktif bir faktördü. Biden pasif bir görgü tanığı olacak. Normalleşme basitçe, Filistin meselesiyle hiçbir zaman fazla ilgilenmeyen birçok Arap ülkesinin normalleşme riskini (İsrail ile ilişkiler) kabul etmeye ve ABD ve İsrail'in stratejik desteğinden yararlanmaya karar vermesi anlamına geliyor. Faydaları, bu ülkelere potansiyel zarardan daha ağır basmaktadır.
Viyana görüşmelerinde George Washington Üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü, "ABD'nin nükleer anlaşmaya dönmesinde bir sorun yok, ancak ABD önceki anlaşmadan daha iyi olabilecek en iyi anlaşmaya ulaştığından emin olmak istiyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin (Bercam’dan) çekilmesinden sonra, İran (ABD’nin iddiasına göre) provokatif eylemlerde bulunmaya karar verdi. Trump'ın yaptırımları İran'a zarar verdi. Şimdi her iki taraf da birbirini test ediyor ve kışkırtıyor ve her iki ülkede de güçlü iki yeni hükümetimiz var." dedi.
Barnett , Birleşik Devletler'in Bercam’a dönüşünün mümkün olduğunu belirterek, " Bence yönetim, Obama yönetiminden biraz daha iyi bir anlaşma arıyor olmalı ve İran da muhtemelen aynısını kendisi için isteyecektir. Ancak yakın gelecekte her iki taraftan da daha ciddi ve yoğun provokasyonlar gelmediği takdirde iki tarafın nihayet bir anlaşmaya varacağını tahmin ediyorum.’’ diye söyledi.
George Washington Üniversitesi profesörü İran'da yeni cumhurbaşkanının seçilmesinin Washington ve Tahran arasındaki ilişkilerde yetersiz olarak nitelendirerek ‘’ Önümüzdeki tablo göz önüne alındığında ve her iki taraftan da saldırgan provokasyonların gelmediği varsayıldığında, iki ülke arasındaki ilişkilerde kırmızı çizgilerin aşılmasını engellemeye çalışmaktan başka iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir değişiklik olmaması muhtemeldir.’’ diye konuştu.
Barnett son olarak Joe Biden'ın başkanlığına ilişkin beklentiler hakkında şöyle dedi: Biden, statükoyu ne pahasına olursa olsun korumak istiyor. Ortadoğu'daki durum öyle gelişecek ki, bu bölge daha otoriter hükümetlerin yeri haline gelecek. Barış yönünde herhangi bir dramatik değişiklik için çok az şey var. Bu nedenle, güç yönetimi önemli olacak ve başka bir şey olmayacak.
En çok konuşulan başlıklar 