IQNA

Üstat Mesut Canbozorgi:

“Manevi eğitim zorlama ile olmaz“

1:48 - October 03, 2022
Haber kodu: 3477667
İslami eğitim konusunda alanında uzman akademisyen Mesut Canbozorgi katıldığı oturumda eğitim ile ilgili önemli bilgiler verdi. Bozorgi çocukların bazı dönemlerde yaptığı hatalar karşısında ebeveynlerin verdiği yanlış tepkiler konusunda “Allah çocukların hatalarını kaydetmediğini buyurmuşken anne ve babalar böyle durumlarda neden Allah’a tabii olmuyorlar?” dedi.

İslami psikoloji alanında birçok başarılı çalışmaya imza atan üniversitede ve Kum İlimler Havzası’nda öğretim görevlisi Mesut Canbozorgi geçtiğimiz gün IQNA Haber Ajansı ve Hatem İslami Aile ve Manevi Eğitim Müessesesi işbirliği ile düzenlenen “Aile ve manevi eğitim” konulu çevrimiçi konferansta konuştu. Canbozorgi konuşmasında manevi eğitimin zorlama ile başarıya ulaşamayacağına dikkat çekti. Üstat Canbozorgi’nin konuşmasından bölümler aktarıyoruz:

“İnsanın eğitilmeye değil, hidayete (rehbere) ihtiyacı var”

Allah insanın içine eğitimin kaynaklarını ve dışarıda da bir hidayet edici koymuştur. Dışarıdaki hidayet edici (rehber) yalnızca doğru yolu gösterir, insan ise içinde bulunan kudret ile doğru yolu izler. İnsanoğlu, hidayet yolunu teşhis edebilir ancak o yolda nasıl ilerlememesi gerektiğini ve dolayıyla yanlışa sapmaması gerektiğini bilemez, bu yüzden rehbere ihtiyaç duyar.

Eğitim içimizin ve dışımızın arasındaki etkileşimin uyumunu korumaktır. Bu etkileşim tevhid ile mutluluk getirir. Yani iç ve dış arasındaki etkileşim her zaman tevhid ile beraber ise, insanın içi ve dışı aynı şeyi anlatıyorsa “tevhid eğitimi”ne ulaşmışız demektir. Birine selam verdiğimizde, siz benden yana güvendesiniz, benden size herhangi bir zarar dokunmaz deriz aslında. Fakat selam verdiğimiz birine rahatsızlık verirsek ve ona zararımız dokunursa içimiz ve dışımızda uyumsuzluk var demektir.

Biz ebeveynler söylediğimiz tek bir sözün dahi çocuğumuz üzerindeki etkisini görebilmeliyiz. Allah insan beynini zorla bir şeyi yaptırmaya uygun yaratmamıştır. Örneğin bir çocuğu yemek yemeye zorlarsak yemez, tam tersine yemek yemesini söylersek yemez. Zira onun beyni zorla bir şey yapmaya uygun şekilde programlanmamıştır. Bu yüzden Yüce Allah, Peygamber’e (s.a.a.) sadece bir tebliğci olduğunu, başkalarını inanmaya zorlayamayacağını ve yarattıklarını bildiğini buyurmuştur.

“Nasihatte en önemli nokta yumuşak sözdür”

Yumuşak söz nasihatte en önemli noktadır. Allah, Enbiya’ya yumuşak sözle konuşmalarını buyururdu. Hatta Hz. Musa’ya (a.s.) Firavun gibi birine karşı bile yumuşak söz ile konuşmasını buyurmuştu. Allah bizlere fıtratı ve kalpleri tertemiz evlat veriyor. Allah bizi o dönemde masum kılmıştır. Hatta kötü işler yaptığımızda da kaydetmiyor. Fakat biz ebeveynler o dönemde hata yapan çocuklarımızı hep uyarırsak, yumuşak söz söylemezsek ve hatalarını “kaydedersek” ve onları korkutursak onlara büyük kötülük etmiş oluruz. Allah onların hatalarını kaydetmediğini buyurmuşken anne ve babalar böyle durumlarda neden Allah’a tabii olmuyorlar?!

“En zalim insan…”

Rivayetlerde 4 yaşına kadar çocukların ağlamasının zikir olduğu belirtilmiştir. Eğer ağlamalarından rahatsız oluyorsak bizler çocuk eğitme ehliyetine sahip değiliz demektir. Çocuklarımıza “Eğer böyle yaparsan seni artık sevmem” şeklinde tehditlerde bulunarak içsel ve dışsal uyumlarını bozmuş oluruz ve bu şekilde onları yalana teşvik ederiz.

4 yaşındaki bir çocuk bir insanın iyiliğini görünce onu tamamen “iyi insan olarak” görür ya da tam tersi kötü bir şey görürse kötü bir insan olarak görür. Bu yüzden acizane benim fikrim, en zalim insan küçük yaştaki çocukları istismar edenlerdir. Duygusal istismara uğrayan çocuklar çift karakterli olur ve ruhlarında derin ve kötü etkiler bırakır.

“İnsan tevhide programlanmıştır”

Batılı bir bilim adamı, ilk üç aylık dönemde bebeğin iki anne/bakıcı ile karşı karşıya kalması durumunda rahatsız olacağını ortaya koymuştur. Yani bu dönemde tek bir yüze, kokuya ve görünüme alışması gerektiğini kanıtlamıştır. Zira insan, tevhide/tekliğe göre programlanmıştır.

captcha