IQNA

Aşura kıyamı günlük bağların ötesinde bir anlam ifade eder

11:17 - July 24, 2023
Haber kodu: 3481085
TAHRAN (IQNA) - Aşura kıyamının hakikatı yaşamın bedeli nedir sorusunun cevabıdır. Aşura kıyamının modern insan için mesajı günlük hayatın çekiciliğinin ötesinde bir anlam taşıdığı gerçeğidir.

Aşura kıyamı çok yönlü bir olay olup tarih boyunca ve farklı durumlarda hep ilham kaynağı olmuştur. Aşura gerçeği ile onun çeşitli tezahhürlerini birbirinden ayırmamız gerekir.

Bu farkı anlamak için, bu çok yönlü hakikatin çeşitli tezahürlerine dikkat etmek yeterlidir. Örneğin şehâdeti istemek, Aşura’nın yönlerinden biridir. Ama hayatımızın tüm durumlarını belirleyebilir mi? Kur’an’a göre insan ölümü istememelidir. Hayat ise Allah’ın ruhundan olup ilâhi değerli bir gerçektir. Kur’an’a göre bir insanın hayatına sebepsiz yere son vermek, bütün insanların hayatına son vermek gibidir.

Aşura’da destan ve şehitlik etkilerinin yanısıra müzakere ve diyalog vardır. İmam Hüseyin’in (a.s) savaşı önlemek için Ömer Saad ve Kufe Ordusu ile yaptığı müzakerelerden esinlenerek Aşura esaslarına göre hareket etmenin savaşı önlemek anlamına geldiği sonucuna varabiliriz?

Modern çağın insanını hayatın anlamsız olduğu düşüncesi ve manevi yoksunluk tehdit etmektedir. Aşura’yı iyi anlamak şartıyla, Aşura’nın modern insana ilham kaynağı olabileceği ve hayatına anlam katabileceği muhakkaktır.

Aşura kıyamının hakikatı insanın ne pahasına yaşaması gerektiği sorusuna cevap verir. İnsanoğlunun pek çok şeye ilgisi ve bağlılığı bulunmaktadır. Aşura’nın modern insan için mesajı, günlük rutin bağlılık ve çekicilikleri aşan gerçek bir anlamı olduğudur. Buda maneviyattır.

Modern akıl,  ameli düzeyde iyilik ve erdemle ilgisi olmayan rasyonel bir akıldır. En uç noktası göreve yönelik ahlak veya faydacıdır. Her halükarda modern aklın sonucu, hayatı anlam ve Tanrı’dan boşaltmak ve bu boşluğu vatandaşlık ahlakı gibi şeylerle telafi etmeye çalışmaksa, Aşura kültürü hayattaki bu boşluğu doldurabilir ve hayata anlam verebilir.

İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dininiz ve kıyamet korkunuz yoksa bari dünyanızda hür insanlar olun.” Hürriyetin ilk şartı, başkalarının esaretinden kurtulmaktır. Aynı zamanda, daha önce de söylediğim gibi, gerçek özgürlüğe özgürlüğün eşlik ettiği iddia edebiliriz.

İmam Hüseyin’in Medine’den Mekke’ye ve oradan da Kufe’ye hareketine teveccüh ettiğimizde, bunda tek bir mantık görürüz, o da İmam’ın biat ve oy vermede kendisi ve toplum için özgürlük hakkı ve iktidarı eleştirme özgürlüğü istemesidir.  Muhalefeti dile getirme hakkı, biat edip etmeme konusunda serbest olma hakkı ve toplumun kendisi için karar vermesi hakkı, İmam’ın (a.s) tüm yolculuğu boyunca her zaman vurguladığı ilkelerdir.

Şehadet Aşura kıyamının tecellilerinden biridir. Peki İmam Hüseyin’e göre bu şehitlik ne zaman gereklidir? Nerede ve hangi koşullar altında Şehadet’ seçmiştir? İmam Hüseyin Ubeydullah İbn. Ziyad b. Ebih’in kendisini iki şey arasında tercih yapmaya zorladığını söyler: kılıçları kınından çıkarma ile zillete katlanmak arasında. Aşura hakikatinin bu cümlede olduğunu düşünüyorum ve daha önce değindiğim diğer hususlar da bu hakikatin tecellileridir.

Başka bir deyişle, onursuz, küçük düşürücü bir hayatın devamı için insan ruhunu ve gerçek insanlığını satabilir mi? Aşura bize, kıymeti pek az olan dünya için ahireti sattığını anlatır. Bu anlamda Aşura, Kur’an’ın tercümesidir.

Kur’an araştırmacısı Muhsin Armin’in IQNA ile yaptığı söyleşiden alıntıdır.

captcha